İLERİ DÜZEY EĞİTİMLİ KADIN İŞGÜCÜ İLE ÜRETİM VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Anahtar Kelimeler:
Nitelikli Kadın İşgücü- Üretim- Büyüme- GelişmeÖzet
Amaç: Bu araştırmada, ileri düzey eğitimli kadın işgücü ile üretim ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmada veri seti olarak Dünya Bankası ülke verilerinden Türkiye için 2004-2020 yılları arasında verilmiş olan yüksek eğitimli kadın işgücünün kadın istihdam içerisindeki oranı (NKİ), Kişi Başı Gayri Safi Milli Hasıla Büyümesi (GSMHB) ve Üretim Katma Değer Endeksi (ÜKDE) parametreleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmada incelenen zaman aralığında NKİ değeri 65.38 ile 72.32 arasında değer almakta olup, ortalama 69.71±1.79 değere sahiptir. GSMHB değeri -6.03 ile 9.51 arasında değişmekte olup, ortalama 3.63±3.91 değere sahiptir. ÜKDE ortalaması 5.83±6.58 ortalama ve -8.96-20.23 değer aralığına sahiptir. Spearman’s rho korelasyon analizi sonuçlarına göre ÜKDE ile GSMHB arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde ilişki varken (r=0.953; p<0.01), NKİ ile arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). Öte yandan yıllara göre NKİ değerlerinin değişimi istatistiksel olarak anlamlı ve artış yönündedir (r=0.544; p<0.05). Her ne kadar kadın istihdamının GSMH ve büyüme üzerinde etkisi istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, zaman içerisinde artış göstermesi, ileri zamanda yapılacak olan çalışmalarda bu ilişkinin anlamlı olabileceğine işaret etmektedir. Kadın istihdamının sektörlere göre dağılımı, eğitim durumunun sektörler üzerindeki etkileri ve veri derleme sürecinde Türkiye’de kadın istihdam verilerinin mevcut durumu araştırma sonuçlarını etkileyebilecek değişkenlerdir. Daha geniş olanaklar ve imkanlarla, araştırma genişletilebilir. Özgünlük: Yapılan araştırma, kadınların nitelikli işgücünün ekonomiye katkısını ortaya koyan öncü çalışmalardan olması bakımından özgündür. Buna ilave olarak çalışmada, üretim ve büyüme değişkenlerinin içerisinde nitelikli ve yüksek eğitime sahip kadınların yeterli düzeyde yer almadığını ortaya koyması bakımından gerek alan uygulamaları, gerekse ileri akademik çalışmalara kaynak teşkil etmesi bakımından önemlidir.